Kürtaja; bir aile planlaması yöntemi olmasına karşın, tüm aile planlaması yöntemleri arasında riski en yüksek olan yöntem olduğundan; her zaman en son çare olarak başvurulmalıdır. Aile planlaması kürtajla değil gebelikten korunmayla sağlanır!!
Tanım: Kürtaj ya da tıbbi tahliye rahim içindeki bir gebeliğin özel yöntemlerle sonlandırılmasıdır. Kadının arzusuyla 10. gebelik haftasına kadar yasal olarak uygulanabilir. Gebeliğin tıbben sakıncalı olması durumunda (anneyle ilgili gebeliğin riskli olduğu hastalıklar, bebeğin ileri derecede sakat olduğunun ya da öldüğünün belirlenmesi gibi) bu süre 10 haftayı aşabilir. Bu durumda birden fazla uzman doktorun kurul oluşturarak karar vermeleri gerekir.
Uygulanması:
Yasal tıbbi tahliyeler için lokal anestezi de genel anestezi de tercih edilebilir. Genel anestezi tercih edilmesi durumunda kürtajın kendi risklerine genel anestezinin getirdiği tüm riskler eklenir. Gebelik haftası belirlendikten ve pelvik muayene yapldıktan sonra hasta jinekoloji masasına yatırılır. Muayene spekulumları takılır ve vajina ve serviks dezenfekte edildikten sonra, serviksi sabitlemek için bir alet yerleştirilir ve lokal anestezik madde uygun olarak serviks içine enjekte edilir. Daha sonra çok ince plastik kanüller serviks içinden uterus içine itilir. Bazen serviks sert olabilir ya da gebelik 6. haftanın üzerinde olması nedeniyle daha geniş çaplı plastik kanüller kullanlması gerekebilir. Bu durumda serviks genişletmek için özel buji adı verilen aletler kullanılır. Kanül yerleştirildikten sonra kanüle bir enjektör iliştirilir. Enjektörde oluşan vakum yardımıyla uterusun içi vakumla boşaltılır. 10. haftaya yakın olan gebeliklerde bazen uterus içine metal aletler sokularak uterusun tümüyle boşaltıldığından emin olmak gerekebilir, ancak bu çok ender bir durumdur. Uterusun içi tümüyle boşaltıldıktan sonra kanül çıkarılır, diğer tüm aletler çıkarılır ve kadının 10 dakika istirahati sağlanır. Tüm bu işlemler 6. gebelik haftasına kadar olan gebeliklerde 5 dakika, 6 ile 10 arası olan gebeliklerde 5-15 dakika sürer.

Riskler:
Lokal anestezi altında yapılan uygulamalar çok az risk taşır. Risk oluşması 6. gebelik haftasına kadar oldukça azken, 6.ile 10. gebelik haftaları arasında giderek artar. İşlem esnasında en sık rastlanan komplikasyonlar lokal anestezik maddeye aşırı duyarlılık ve vazovagal senkoptur (uterusun sabitlenmesi amacıyla takılan alet nedeniyle bayılma oluşması). Nadiren işlem esnasında uterus delinebilir. Bazen rahim ağzı kanülün geçmesine izin vermeyecek şekilde sert olabilir ve işlem yarıda bırakılabilir. Gebelik çok ufak ise tahliye başarısız olabilir. Özellikle gebelik büyükse işlem esnasında aşırı kanama olabilir. İşlemden hemen sonra en sık görülen komplikasyon bulantı ve kusmadır. Bazen bayılma hissi oluşabilir. İşlemden birkaç saat sonra görülen nadir bir komplikasyon da uterus içinde kan birikmesidir. Enfeksiyon genellikle işlemden 6-7 gün sonra ortaya çkar ve kendini ağrı, akıntı, aşırı kanama şeklinde belli eder. İçeride "parça kalması" durumunda genellikle ilk iki haftada adet esnasındaki kanamadan çok daha fazla kanama görülür ve bu kanama pıhtı şeklinde ve koyu renklidir. Kanamanın ağrılı olması kural değildir. Bazen parça düştüğü gözlenebilir. Geç dönemde görülen en önemli komplikasyon işlem esnasında rahim iç tabakasının aşırı hasar görmesi sonucunda oluşan yapışıklıklardır (Asherman sendromu). Kendini kürtajdan 4-5 hafta geçmesine rağmen adet kanamasnın olmaması ve ilaç tedavisiyle de kanama oluşturulamaması şeklinde gösterir.
Uyarılar ve tehlike işaretleri:
Kürtajdan belli bir süre sonra (genellikle bir hafta sonra) doktorunuz sizi kontrole çağıracaktır. Bu kontrol gebeliğin tümüyle sonlandırıldığından, enfeksiyon oluşmadığından, işlem esnasında spiral takılmışsa spiralin uygun konumda olduğunun belirlenmesi açısından çok önemlidir. Bu kontrol ihmal edilmemelidir. Eğer kanama, parça düşürme, aşırı ağrı, ateş gibi durumlar ortaya çıkarsa kontrol günü beklenmemeli ve hemen doktorla irtibata geçilmelidir. Kürtajda oluşan özel durumlar: Aşağıda anlatılan özel durumlar yasal tahliye sınırları içinde uygulanan kürtajlarda ve özellikle ilk 8 haftadaki uygulamada çok ender görülür.


Aşırı kanama:
Özellikle 2. günden sonra 15. güne kadar adet miktarın geçmeyen kanamalarda endişeye gerek yoktur. Ancak iki haftayı aşan kanamalarda ya da ilk iki haftadaki aşırı kanamalarda doktorunuza müracaat etmelisiniz. Bu durumda parça kalması ya da enfeksiyon söz konusu olabilir.
Enfeksiyon:
Steril şartlarda usulüne uygun ve yasal tahliye sınırları içinde yapılan kürtajlarda genellikle enfeksiyon gelişmez. Ancak genital sistemlerinde patojen bakterileri yüksek oranda barındıran kadınlarda özellikle 5. günden sonra ciddi enfeksiyonlar oluşabilir. Bu durum kendini ağrı ve kanama şeklinde belli eder. Bu durumda hekime başvurduğunuzda uygun antibiotik tedavisine geçilir.
Parça kalması:
Usulüne uygun ve yasal tahliye sınırlar içinde yapılan uygulamalarda yaklaşık olarak %5 kadında ortaya çıkar. Bu durum kendini ilk iki haftada aşırı kanama, ya da ikinci haftadan sonra devam eden kanama şeklinde belli eder. Bazı durumlarda özellikle de büyük gebelik haftalarında uygulanan kürtajlarda vajinadan kanamayla birlikte parça düştüğü gözlenebilir. Bu durumda hemen doktorunuza başvurunuz. Parça kaldığından emin olunan durumlarda genellikle bu parçaları temizlemek için kısa süren ikinci bir kürtaj işlemi uygulanır. Parça kaldığı kesin değilse bu durumda uterus kasılmasını arttırıcı ilaçlar ve antibiotiklerle durum düzeltilmeye çalışılır.
Hematometra (uterus içinde kan birikmesi):
Özellikle 6. haftadan önce yapılan uygulamalarda görülür. Ufak gebelik haftalarında serviks bujilerle genişletilmediğinden işlem sonrası devam eden kanama uterus içinde birikir ve 4-6 saatlik bir süre sonunda uterusun aşırı büyümesine ve kramp tarzı ağrıların oluşmasına neden olur. Yapılan muayene sonrasında uterusun büyük olduğu saptanır ve serviksten içeri bir kanül ittirilerek uterus boşaltılır.
Gebeliğin devam etmesi:
Genellikle 6. ve özellikle de 5. gebelik haftasından önceki uygulamalarda yaklaşık %5 kadında rastlanır. Kürtaj başarısız olmuştur ve gebelik aynı kürtaj öncesi olduğu gibi devam etmektedir. Bu durum gebelik kesesinin henüz çok ufak olduğu durumlarda kanülün keseye ulaşamaması sonucu meydana gelir. Belli bir süre sonunda (genellikle 1 hafta sonra) tekrar kürtaj gerekir. Bu durumu engellemek için doktorların bir kısmı tahliye için en az 5 gebelik haftasının dolmasını beklerler.
Uterusun delinmesi:
Genellikle 8. gebelik haftasından sonra ve özellikle de yasal sınırı aşmış tahliyelerde görülür. Tahliyenin herhangi bir aşamasında ve özellikle de uterus içine metal aletler (küretler) sokulması esnasında ortaya çıkan bir durumdur. Erken farkedilirse genellikle bir problem yaratmaz. Ancak delinme sonrasında metal alet ya da vakum işlemi uterus dışındaki diğer organları (barsaklar) zedelerse bu durumda genellikle ameliyat gerekir. Şüpheli durumlarda laparoskopik inceleme ile delinme ve organ hasarı direkt gözlenebilir.
Uterusta yapışıklık oluşması:
Genellikle büyük gebelik haftasında yapılan kürtajlarda metal küretlerle uterus iç tabakasının aşırı kazınması nedeniyle hasar görmesine bağlı olarak ortaya çıkar. Düşük ya da doğum sonrası görülen şiddetli enfeksiyonlar da yapışıklığa neden olabilir. Asherman sendromu adı verilen bu durumda uterus iç tabakasındaki yapışıklık ağrılık derecesine göre kürtaj sonrası normalden az adet görülmesine ya da adetin tamamen kesilmesine neden olur. Kürtaj sonrası adet görememe durumlarında ilk önce ilaç tedavisi denenir. Cevap alınmazsa histerosalpingografi (uterus ve tüplerin radyolojik incelemesi) incelemesiyle yapışıklığın boyutları belirlenir. Daha sonra ya spiral takılarak ya da en iyisi histeroskopi yöntemiyle bu yapışıklıklar giderilmeye çalışılır.

Yazıyı hazırlayan Dr.Kağan Kocatepe'ye teşekkür ederiz.